11 Ekim 2010 Pazartesi

Türkiye "Görünmeyen Uçak" Yaptı!

Hulki CEVİZOĞLU - 10 Ekim 2010


Geçen yazımın sonunda, bugüne bıraktığımı iki önemli konu olduğunu söylemiştim.Biri, “AKP’nin sürekli kazanmasının sırrını” ve buna bağlı “en büyük operasyon” ; ikincisi ise, “Türk Ordusu’nun büyük başarısı” idi.

Dünya çapında başarı..

İkincisinden başlayayım.

Günlük yaşamın ve politikacıların bizleri içine soktuğu “yapay gündem” sürerken, bu ülkede “gerçekten çalışan” birilerinin olduğunu bilmek, sanırım hepimizi mutlu eder, gururlandırır.

Üstelik, geleceğe ilişkin umutlarımızı yeşertir, bizleri günlük depresyonlardan kurtarır.

Şimdi sizlere böyle bir haber ileteceğim.

Hani, dosta güven, düşmana korku verecek bir haber.

Aslında bunu yazmadan önce çok da düşündüm.

Bunu yazmalı mıyım, diye.

Sonunda bir gazeteci olarak, tecrübeyle sabittir ki, ben yazmasam, mutlaka başkası öğrenip yazacak.

O halde, “ilk bilen siz olun” :

“Türk mühendisleri görünmeyen uçak yaptı!..”

Şaka değil...

Yerini, zamanını ve kimlerin yaptığını benden beklemeyin. İstesem de çok ayrıntı verecek bilgiye sahip değilim ama, bunun gerçek olduğunu biliyorum.
Bir hatırlatma yapmak isterim.

“Ceviz Kabuğu” programını yapabildiğim dönemlerde (hani hükümetten korkmayan medya patronlarının olduğu dönemde), bu tür konuları ele alıyorduk.
Milyonlarca insan ekrana kilitleniyor, kimileri ise “Yok canım öyle şeyler olur mu?” diye burun kıvırıyordu.

İşte şimdi onlardan biri gerçek oldu.

Ancak, uçakla ilgili bir sorun bulunuyor. İlk duyduğumda “gülecek” kadar şaşırdım ama, “Herhalde denizi geçen, derede boğulmaz, bunu da aşarlar” dedim, kendi kendime.

Mutlu bir Pazar geçirmeniz için bu haber yeterli adrenalin sağlar sanırım.

Siyasetteki en büyük operasyon

İkinci olarak yazacağım konuyu ise, hepiniz biliyorsunuz.

Ama, olaya bir başka açıdan bakalım ve işin büyüklüğü karşısında titreyelim.

Bu gerçek, aynı zamanda “AKP’nin sürekli kazanmasının da sırrı.”

Malum, merkez sağda büyük bir operasyon gerçekleştirilmiş ve ANAP (Anavatan Partisi) ile DYP (Doğru Yol Partisi) yok edilmişti!..

Namı-ı diğer, Mehmet Ağar ve Erkan Mumcu operasyonu.

O zaman da çok tartışılmıştı. Hangisi suçluydu, birleşmekten onları hangi güç alıkoymuştu, bunu kim planlamıştı? Vs..

Ülkemizde solun oyları, ne yaparsa yapsın, belli oranı aşamıyor. O zaman, iktidarda farklı politikalar görebilmek sağın iktidarı ile mümkün oluyor. Ama bakınız bugün merkez sağda bir tek parti var: AKP.

Demek ki, Ağar, Mumcu Operasyonu ile merkez sağ yok edilmiş ve bu boşluğu AKP doldurmuş.

AKP’nin ise 8 yıldır uyguladığı politikalar millete kan ağlatıyor. Ülkenin çıkarları ve geleceği için çok ciddi kaygı duyan milyonlarca insanımız var.

Bugün yaşadığımız Ergenekon operasyonları, TSK’ya saldırılar, Atatürkçülerin başına gelenler, Cumhuriyetin temel ilkelerinin değiştirilmeye başlanması (girişimleri), v.d çok önemli.

Ama bütün bunları yapabilmenin yolu, bu merkez sağı boşaltma operasyonu ile planlanmış.

Bizlerin o zaman, önemli ama bildik bir siyasi operasyon olarak düşündüğümüz bu plan “okyanus ötesinden” mi yoksa “okyanus berisinden” mi hep birlikte oturup düşünelim.

Öcalan ve Özal’ların paralel açıklamaları

Bu arada, Ahmet Özal’ın Taraf Gazetesi’ne verdiği demeç de çok şaşırtıcı idi.

Bendeniz, Hürriyet’te 8 yıl “başbakanlık muhabiri” olarak neredeyse 24 saat Özal’ı izliyordum.

Turgut Özal’ın ölümü hakkında yapılan açıklamalarla ilgili haftaya yazacağım.

Bakalım, söyleyeceklerim ve soracaklarımdan rahatsız olanlar olacak mı?..